KAN/SER

knsrBazı uzmanlar(!),
Şunu yemeyin bunu yemeyin, şunu içmeyin bunu içmeyin…
Şunu yerseniz bu olur, şunu içerseniz bu olur…
Şöyle yaparsanız, böyle yaparsanız daha iyi olur, vs.vs. der…

Fazla kilo
Menopoz
Alkol
Sigara
Spor yapmamak
Çevresel etkenler
Yiyecek, içecek
Doğum kontrol hapları bunlardan bazıları…

Bir süre sonra da yaptığınızın tam tersi şeyleri yapmanızı isteyerek “KANSER OLMAZSINIZ” laflarıyla umut tacirlerinin(!) ne kadar arttığını gözlemleyebiliyor musunuz?

En basit örnek; Sigara içmeyin, her türlü kanserin nedenidir derken hiç sigara içmeyen kişilerin de kanser olmasını açıklayamıyorlar bu uzmanlar! Ya da yukarıda kanser nedeni gibi görünen açıklamalar küçücük çocukların durumlarına hiç uymuyor. Peki buna ne demeli?

Ayrıca birçok yiyecekleri karalarken bir süre sonra o yiyeceklerin yenilmesi taraftarı oluyorlar. Son günlerde tarhana çorbası kanseri önlüyor diye biri çıktı ortaya! Nasıl bir “pazar” kuruldu ortaya, anlamak mümkün değil.

Yani herkes kendi sazını çalıyor ya da eskimiş şeyleri yeniden gündeme getirerek yeni bir şeymiş gibi çözüm bulduklarını söylüyorlar.

Kansere çözüm bulduk demelerine rağmen kanser hastalarının artışı ve ölümü de dikkat çekicidir!

Şunu hatırlıyorum, kanser hastaları için uzmanlar tarafından kırmızı et yememeleri söyleniyordu ama hastanede tedavi görenlere her akşam yemeğinde “kırmızı et” çıkıyordu. Ne büyük çelişki!

Doktor arkadaşım bizim ailemizde kanser ortaya çıktığında ve bizi korkutmamak adına şöyle bir tanımda bulunmuştu. “Annenin hastalığı yapılan tahliller sonucunda kök hücrelerinin değişikliğe uğraması, bunların çoğalması ve kontrolsüz olarak artması” demişti.

O zamanlar tam olarak ne demek istediğini anlamamıştım, bir gün sonra internetten araştırdığımda buna KANSER denildiğini (hatta bazı yazılarda korkutucu şeyler de yazıyordu hastanın ömrü konusunda) büyük bir şok etkisiyle öğrenmiştim.

İnternetteki en basit açıklama ise şu şekildeydi;

“Sağlıklı vücut hücreleri bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Ölen hücrelerin yenilenmesi ve yaralanan dokuların onarılması amacıyla bu yeteneklerini kullanırlar. Fakat bu yetenekleri de sınırlıdır. Sonsuz bölünemezler. Her hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünebilme sayısı vardır. Sağlıklı bir hücre ne zaman ve nerede bölünebileceğini bilme yeteneğine sahiptir. Buna karşın kanser hücreleri, bu bilinci kaybeder. kontrolsüz bölünmeye başlar ve çoğalırlar. Kanser hücreleri toplanarak urları ( tümörleri ) oluştururlar, tümörler normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler yada tahrip edebilirler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan yada lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına “metastaz” adı verilir.
Kanserler oluşmaya başladıkları organ ve mikroskop altındaki görünüşlerine göre sınıflandırılırlar. Farklı tipteki kanserler, farklı hızlarda büyürler, farklı yayılma biçimleri gösterirler ve farklı tedavilere cevap verirler. Bu nedenle kanser hastalarının tedavisinde, var olan kanser türüne göre farklı tedaviler uygulanır. Her kanser aynı yapıya sahip değildir.”

Bunları neden yazdım? Şimdi sadece şunu bir düşünün, her hastalığın içeriden geliştiğini de göz ardı etmeden!..

Kanser olduğumuzda bu “DNA’mızın değişmesi” anlamına geliyorsa bunu dışarıdan bir şey nasıl etkiler, nasıl oluşmasını sağlar ve nasıl düzeltir?

Düşünmeye değer bir sorudur bu.

Her kafadan bir ses çıktığında belki de şunu da düşünmek lazım;

“Bu hastalık neden “şimdi” ortaya çıktı,
Bana ve ailemize ne demek istiyor,
Ben ne yaşadım da içimde gizlice büyüyen, bölünen, çoğalan üstelik kontrolsüzce şimdi burada kendini gösteriyor,” vs. gibi..

KAN bağı ile ortaya SERmeye çalıştığımız ne olabilir?!

Belki de ilk önce, hastalığımızdan korkmak, onu yok etmek, ona savaş açmak yerine onlarında bir DİLİ olduğunu, ne söylemeye çalıştığını ve kendimize düşen payı da görmezden gelmemeliyizdir. Sonu ölüm bile olsa…

Şifanız, sabrınız bol olsun…

Meryem GÜLTEKİN

19.12.2011

Yorum bırakın